Yazıma başlamadan önce şunu belirtmek isterim.Bu yazıyı son maçlar zamanında yazmayı düşünüyordum ama takımın şampiyonluğa gittiği haftalarda olumsuzluk katsayısını arttıranlar arasında olmak istemediğim için yazmadım.
Beşiktaşımızın üçüncü büyük olduğu algısının yıkıldığı,hocamızın takımımıza oynattığı futbolun rakip takımların düşman takıma dönüştüğü günümüzde, futbolcusundan hocasına art niyetli olmayan herkesten destek gördüğü,her şeye rağmen kenetlenen Beşiktaşlıların bu sefer son düzlükte düşmesine izin vermediği,her sendelemede bir omuz verdiği günleri yaşadık.Bunun yanında istemediğimiz olaylar,beklemediğimiz yerlerden geldi.Beklemediğimiz yer nere idi? Bunu kulübü takip eden herkesin zihnindeki anılara bırakıyorum.
Beşiktaş Başkanlık seçimleri haberlerini görümce -cinslik olacak ya- ülkemizde sıklıkla görülen bir durum aklıma geldi.Yönetenlerin,yönetilenle yaşamayıp,yönetilenin nasıl yaşaması gerektiğini tayin etmesi durumu.Böyle söyleyince biraz karışık gibi gelebilir.Hemen bir örnekle somutlaştıralım.Mesela bir belediye başkanının halk otobüsü hatlarında ve otobüslerde yaşanan sıkıntıdan haberdar olmayıp,onlara kural getirmesi.Başkanlık koltuğuna makam aracında,kendi kullanmadığı arabası ile giden bir kişiden otobüsle,minibüsle giden yolcunun çektiği çileye çözüm bulmasını beklemek gibi.Ya da bir milletvekilinin asgari ücret alan vatandaşın geçim sıkıntısını anlamasını beklemek gibi...Örnekler çoğaltılabilir.Tutkum olan Beşiktaş'a da bu açıdan bakınca aklıma şöyle bir soru geldi: "Seçimler normal sene içinde olsaydı, sayın Fikret Orman son seçimde başkan seçilmeseydi ne olurdu?"."Yaşananlara ne derdi?"
-Türk futbolunu sözde yönetenler tarafından Beşiktaş'ın hakkı yenmeye çalışıldığında "Biz federasyondan memnunuz" deyip,hakkımızı arayın başkan diyen taraftara sesini yükselten yönetime ne derdi?
-Kartal yuvalarındaki yolsuzluk haberlerine ne derdi?
-Tesislere giren ne idüğü belirsiz medya bozuntularına ne derdi?
-Basketbolcu kimliği ile basketbol takımlarımızın durumuna ne derdi?
-Tüzüğün durumuna ne derdi?
-Artan borca ne derdi? Borcu soranlara verilen yakışıksız cevaplara ne derdi?
-Locası var ama başkan olmasa loca alır mıydı? Passolig hakkında ne derdi?
-Bonservisi ile alınıp bir maç oynamadan giden futbolcuyu alanlara ne derdi?
-Para istedi diye yollanıp,yerine parayla oyuncu alanlara ne derdi?
-Başta beyaz olup,ışığı görünce renk değiştiren yalanlara ne derdi?
-Bekletilen üyelik başvurularına ne derdi?
-Fulya davasını temyize götüreceğiz diyen yönetime "Beşiktaş'ı sattın" mı derdi?
-Üyelik ücretine yüzde 317 zam yapanlara ne derdi?
-Şaibeli üyeliklere ne derdi?
-Kulübün çarpık işleyişine, çalışmayan kurumlarına ne derdi?
-Kulüpteki ahbap ilişkilerine ne derdi?
-Taraftara gereksiz verilen cezalara karşı sus pus duran kulüp avukatlarına ne derdi?
-Genel kurullarda kürsüdekilere yapılan saygısızlıklara,müdahalelere ne derdi?
-Kartal yuvalarındaki ürün kalitesizliğine rağmen fiyat yüksekliğine ne derdi?
-Divan kurulunun garip uygulamalarına ne derdi?
Şimdilik aklıma gelenler bunlar.Takım şampiyon oldu."Takım şampiyonluğa giderken bu yaptığın doğru değil!Takımın motivasyonunu bozuyorsun." diyenler yeni bir şey bulana kadar Beşiktaşımız için sizde bir kaç soru ekleyebilirsiniz.
@Bayezidd
23 Mayıs 2016 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder